
Miks Teknikleri: Müzik Prodüksiyonu için Önemli 8 Teknik
Paylaş
Müzikte mixing yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli teknikler var. Ses mühendisleri ve müzik prodüktörlerinin bilmesi gereken bazı önemli miks tekniklerini bu makalede açıklıyoruz.
Şimdiye kadar birçok miks terimi ve tekniği duymuş olabilirsiniz. Compression, EQ, satürasyon veya reverb tanıdık geliyor mu? Tüm bu teknikler ne anlama geliyor ve ne işe yarıyor diye merak ettiyseniz beraber keşfedelim.
1. EQ (Eşitleme, Ekolazisyon)
Müzikte EQ, temiz ve dengeli bir mikse ulaşmak amacıyla belirli frekansların seviyesini veya genliğini (amplitude) ayarlama işlemi olarak tanımlanır.
Kısaca EQ olarak kullanılan, ekolayzır aracı olarak da bilinen bu temel araç ses mühendislerinin müziği şekillendirmek adına sıkça kullandığı bir teknik. Ses kaydı, ve diğer ses düzenlemelerinde kullanılır. Sesin çeşitli elementlerini daha temiz bir şekilde öne çıkarmak için belirli frekanslar EQ kullanımıyla artırılır veya azaltılır. Veya tüm seste daha dengeli bir sonuca ulaşmak ya da sese belirli tonal karakter eklemek için de EQ’dan yararlanılır.
Aslında müzik çeşitli frekanslarda titreşimde olan ses dalgalarının bir kombinasyonu. Yani sesi de frekans açısından tanımlamak mümkün. Bunun sebebi ise frekansları nota perdesini belirlemesi.
EQ sayesinde bir grup frekansa odaklanabilirsiniz. Bu gurubun nasıl etkileneceğine karar verme şansınız olur. Ayrıca bazı frekansları seçerek onları artırabilir veya azaltabilirsiniz. Ya da bu frekansları tamamen kesme imkanınız da olur.
İstediğiniz gibi bir EQ’ya (eşitleme) ulaşmak için iyi bir ekipmanınız olmalı ve bir ses mühendisi olarak derinlemesine bir yaklaşımla ilerlemelisiniz. Deneyimli ses mühendisleri EQ’yu bazen bir içgüdüyle ayarlar. Bu kolayca kazanılan bir özellik olmaz. Aksine zamanla ve deneyimle gelişir.
Baktığınızda herhangi biri düşük frekans düğmesini kullanabilir ve bas frekansını maksimumda açabilir. Ancak tüm bunları yaparken sadece kendinizi tatmin etmeyeceğinizi hatırlayın. Müziği başkaları dinleyecek ve çeşitli sistemlerde dinleyecekler.
Ayrıca çok fazla bas frekansı açmadan önce dikkatli olmanız gereken bazı teknik konular var. Belirli bir giriş seviyesinde küçük veya orta boy hoparlörler düşük frekanslara göre orta frekanslarda daha fazla ses üretiyor. Bu nedenle eğer düşük frekansları çok fazla yükseltirseniz hoparlörün önemli bir bozulma olmadan ulaşabileceği genel seviye de daha düşük olacak. Hatta bazen çok daha düşük olur. Yaptığınız işlemler birbirini bu şekilde etkileyebilir. Ne kadar çok bas eklerseniz genel seviye o kadar düşük olabilir. Bu diğer frekanslar için de geçerli olabilir.
Bir sinyalin EQ’sunu değiştirmek genelde seviyeyi de değiştirir. Bu nedenle EQ ayarlandığında bunu telafi etmek için fader hareket ettirilir. Bir zaman sonra bu da otomatik olarak yapacağınız bir eyleme dönüşebilir. Yeni yeni kayıt yapmaya başladıysanız sesteki değişime daha fazla odaklanıyor olabilirsiniz. Sesin mikste aniden daha belirgin hale geldiğini fark etmekte zorlanmak da mümkün.
EQ parametrelerine de bir göz atalım.
EQ’daki parametreleri frekansları yükseltecek veya kesecek filtrelerin karakterini ayarlamak için kullanırız. EQ kullanırken karşınıza çıkabilecek bazı parametreleri aşağıda açıkladık.
Frekans
Artırmak veya azaltmak (kesmek) istediğiniz frekansı seçer.
Miks yaparken ihtiyacınız olabilecek frekans tablosuna da bir bakalım.
Q
Bant genişliğini kontrol etmeye yarar. Artırmanın ve azaltmanın ne kadar geniş veya dar olacağını Q belirler. Yani ekolayzırın etkileyeceği frekans aralığını bu parametreyle belirleyebilirsiniz.
Gain (Kazanç)
Seçilen frekansların ne kadarının kesileceğini veya yükseltileceğini gain belirler.
Filtre türü
Seçilen frekans bandı için filtrenin şeklini seçmenizi mümkün kılar.
Filtre eğimi (slope)
Belirli filtrelerin eğimini ayarlamaya yardımcı olur. Q kontrolü gibi görülebilir ancak filtre eğimi sadece belirli filtre türleri için kullanılır.
Miksin Temelleri Kursu’nda EQ nedir nasıl kullanılır detaylı bir şekilde öğrenebilirsiniz.
2. Compression (Sıkıştırma)
Ses compression’ı (ses sıkıştırma) ile dinamik aralığı (bir sinyalin en yüksek ve en düşük ses seviyeleri arasındaki fark) kontrol edebilirsiniz. Yani compression ile belirli bir eşik üzerine çıktığında sesin seviyesini düşürebilirsiniz.
Compression’daki parametreler neler birlikte bakalım.
Bu parametreler gain (kazanç) azaltma gerçekleştiğinde bunu kontrol edebilmenize yardımcı oluyor. Gain’in ne kadar hızla azaltıldığı, ne oranda azaltıldığı ve ne kadar hızlı bir şekilde azalmasının durduğunu kontrol edebilirsiniz.
Bu parametreleri nasıl kullanacağınızı anladığınız zaman performans dinamiklerini de seviyelendirebilirsiniz. Davul setine güç ekleyebilirsiniz ve gitara keskinlik katabilirsiniz. Ayrıca tüm mixte ve parçada çok daha farklı elementteki heyecanı artırabilirsiniz.
Threshold (Eşik)
Threshold eşik ayarı olarak biliniyor. Komprosörün eşik ayarı kompresörün bir sinyale etki etmeye başlayacağı seviyeyi dBFS olarak ayarlamanızı mümkün kılar.
Sesler eşik üzerine çıktığında komresyon (compression) tetiklenir sesler eşiğin altına düştüğünde ise tetiklenmez.
Oran (Ratio)
Sinyal eşik değerinin üzerine çıktığı zaman oran ayarı sinyalin ne kadar azaltılacağını kontrol eder. Sinyal azaltıldığında bu miktara “kazanç (gain) azaltma” da denir. Bazen bu terimin GR olarak kısaltıldığını da görebilirsiniz. Oran ne kadar yüksekse kazanç azaltma da o kadar fazla olur.
Oranla ilgili bir örnek verecek olursak, 4:1 oranını düşünelim. Girişte eşik değerinin üzerindeki her 4dB sinyal için çıkışta eşik değerinin üzerinde 1dB sinyal alacağımız anlamına gelir.
Ses kompresör aralığını da aşakıdaki görselden inceleyebilirsiniz.
Gain Reduction (Kazanç Azaltma)
Bu özellik her kompresörde olmayabilir. Yine de birçok ses mühendisi için önemli. Gerçek bir düğme ya da ayar değil. Gain azaltma aslında uyguladığınız kompresyon miktarını kolayca kontrol edebileceğiniz bir ölçü birimi.
Atak
Atak ayarı zaman (ms) ile ölçülür. Atak ile eşik seviyesi aşıldığı zaman kompresörün ne kadar hızlı tepki vereceğini kontrol edebilirsiniz. Çok hızlı bir atak süresi istemediğiniz ses seviyesi zirvelerini ortadan kaldırmanıza yardımcı olur. Ancak aynı zamanda çok belirgin bir şekilde olur.
Daha uzun bir atak süresi ani tepe noktaları için yeterince hızlı olmayabilir. Yine de sesin sonraki kısımlarını kompresler. Bu sayede sesin punch veya geçici/gecikmeli (transient) kısmı dokunulmadan kalır. Eğer sesin geri kalanına kompresyon uygulamak istiyorsanız bu işlem sizin için kullanışlı olabilir.
Release (Serbest bırakma)
Release ayarı da zaman (ms) ile ölçülür. Release kullanımıyla sinyal eşiğin altına düştükten sonra kompresörün sesi ne kadar süreyle etkilemeye devam edeceğini kontrol edebilirsiniz.
Hızlı bir release süresi ile pump eden bir sese ulaşabilirsiniz. Bu aynı zamanda çok doğal olmayan bir ses de olabilir. Daha uzun bir release süresi ise daha akıcı olabilir. Çok uzun sürerse hızlı bir atak süresinin etkilerini de ortadan kaldırabilmesi mümkün olur. Yine de sonuç olarak sesler arasında kapanmaya vakit olmadığı için sesin geçişleri etkilenebilir.
Sese kompresör uyguladığınızda pratik anlamda en yüksek sesli kısımları azaltıyorusunuz.
Sonra tüm sesleri, zirveleri eskisi kadar yüksek olana kadar açarsanız daha belirgin hale gelenler daha sessiz kısımlar olur. Dinamik aralığı daraltıp zirve ses seviyesini aynı bıraksanız dahi ortalama ses seviyesi daha yüksek olur. Sonuç olarak ses daha duyulabilir olur ve mikse çok daha iyi nüfuz eder.
3. Satürasyon
Satürasyon, kullanabileceğiniz çok yönlü miks araçlarından biri. Ayrıca EQ ve kompresyon (compression) gibi ekstra işlemlere ihtiyaç duyup duymayacağınız satürasyonu nasıl kullanacağınıza bağlı olarak değişiklik gösterir. Hatta bazen bazı araçları diğerlerinin yerine kullanmayı da tercih edebilirsiniz. Değişik teknikleri bir arada nasıl kullanacağınızı ya da birbiri arasındaki farkı öğrenmekte fayda var.
Satürasyon, bir ses sinyalinin bileşenlerden geçerken bozulması ve bu süreçte renk ve karakter kazanmasıyla ortaya çıkar. Analog ses bileşenleri aşırı yüklendiğinde ortaya çıkan bir etkidir.
Satürasyon ilk olarak elektriksel bir olu olarak ortaya çıktı. Sinyalin çıkışı girişe eşit olduğu zaman giriş ve çıkış arasında doğrusal bir ilişki, 1:1 oranı olur. Bir başka bileşene daha sinyal vermeye başladığınız zaman, çıkış da aynı kaldığında, bu ilişki doğrusal olmayan bir hal alır. Örneğin 2:1 oranında. Bu sayede sinyalin dinamik aralığı da etkili bir şekilde kompres olur.
4. Stereo Genişlik (Imaging)
Beynimiz hem sağdan hem de soldan gelen sesleri işliyor.
Stereo olarak duymak sesin uzamsal olarak nereden geldiğini belirlemeye yarıyor. Ses sağ kulakta daya yüksek sol kulakta daha düşük duyuluyorsa beyin sesin sağdan geldiğini yorumlayabilir ya da tam tersi de mümkün.
Bir kulağınızdaki sesin diğerine göre daha yüksek olması ise sesin belirli bir yönden ne kadar uzakta geldiğinizi anlamanıza yardımcı olur. Ses tam önünüzden geliyorsa her iki kulağınıza da eşit şekilde ulaşıyor demektir. Beyniniz size sesin merkezde olduğunu bildirir.
Genelde daha yüksek sesli parçalar daha yakın hissedilebilir. Daha sessiz parçalar ise daha arka planda kalabilir.
Stereo genişliği kısaca şu şekilde açıklanabilir. 180 derecelik bir stereo alandaki bir sinyalin o alan içinde bir yer algısı yaratmak amacıyla manipüle edilmesi olarak tanımlanır. Kayıt, miks ve mastering sırasında kullanılır ve dinleyiciye alan hissi iletmek için kullanılır.
Mikste geniş bir stereo görüntülemeye ulaşmak için neler yapılabilir?
- Stereo sinyalleri kaynağında doğru şekilde kaydetme
- Mono ve stereo kanalları uygun şekilde kullanım
- Mono kaynakları geniş bir şekilde panlama
- Ana veri yolundaki stereo genişletme efektlerinden kaçınma
- Derinlik ve gerçekçilik katmak için gerektiğinde mono kanallarda ambiyans efektlerin kullanımı
5. Reverb (yankı) ve Delay (gecikme) Efektleri
Yankı ve gecikme efektleri derinlik ve genişlik hissi oluşturur ve böylece miks veya master’a üç boyutlu bir unsur katar. Miks veya müzik prodüksiyonunda derinlik ve genişlik yaratmak için kullanabilirsiniz. Çeşitli derecelerde ve belirli tekniklerle farklı farklı sonuçlara ulaşabilirsiniz.
Yankı ve gecikme efektleri farklı şekillerde kullanılabiliyor ve bu konuda çeşitli görüşler mevcut. Uzmanlaştıkça nasıl kullanacağınızı, aşırı kullanımda yaşayabileceğiniz sorunları öğrenirsiniz ve böylece her iki efekti de dengeli şekilde kullanabilirsiniz.
6. Volüm
Ses seviyelerini yönetmek özellikle dengeli ve temiz ses yüksekliğine ulaşmak adına oldukça önemli. Sesi nasıl kontrol edebileceğinizi anladığınızda miksinizi de farklı bir boyuta taşıyabilirsiniz.
Miksi bir sanat hem de teknik bir alan olarak görebilirsiniz. Farklı müzik unsurlarının harmanlandığı ve ilgi çekici bir ses ortaya çıkarma süreci.
Ses (volüm) dengeleme ne demek ve miksteki anlamı nedir?
Statik bir mikse ulaşmayı hedefliyorsanız ana odak noktası olarak ses dengelemesi kabul ediliyor. Miks içindeki tek tek parçaların veya öğelerin ses seviyelerinin ayarlanma süreci. Bildiğiniz üzere bu tanım kadar basit ve tek bir biçimde yapılmıyor. Yine de amaç olarak, her bir öğenin miks içinde baskın hale gelmeden veya kaybolmadan sese katkıda bulunması hedefleniyor denilebilir. Farklı enstrümanlar, vokaller ve diğer ses elementleri arasında doğru bir denge kurmak, uyumlu ve hoş bir ses deneyimine ulaşmak amaçlanıyor.
7. Panlama
Stereo çalma sisteminin stereo alanında bir sesi herhangi bir yere çekme veya hareket ettirme işlemi panlama olarak tanımlanır. Sol hoparlörlerden, sağ hoparlörlerden vaya ikisi arasındaki herhangi bir yerden geliyor gibi algılanmak üzere ses kaynaklarını yerleştirmek panlama işlemiyle mümkün.
Panlama ayrıca, farklı çalma sistemlerinde müziğin nasıl duyulacağını da etkiliyor. Bu nedenle miks sürecinde dikkatli olunması gereken bir unsur.
Mono çalma sistemi: Tek bir kanal (tek hoparlör) kullanarak ses üreten sistem.
Stereo çalma sistemi: İki kanal (iki hoparlör) kullanarak ses üreten sistem.
Mono Mix: Tüm seslerin merkeze panlandığı bir miks. Mono miksler, mono çalma sistemlerinin yanı sıra stereo çalma sistemlerinde de çalınabilir.
Stereo Mix: Seslerin stereo çalma sisteminin stereo alanındaki çeşitli konumlara yerleştirildiği bir miks. Stereo miksler, mono çalma sistemlerinde çalınamaz.
8. Otomasyon
Otomasyon, müzik prodüksiyonunun miks aşamasında kullanabileceğiniz bir teknik. Miks mühendisi otomasyondan faydalandığında, yani manuel olarak DAW’da düzenlediği otomatik bir ayarın otomatik olarak gerçekleşmesiyle, farklı noktalarda ayarları kontrol edebilir.
Yani kısaca kullandığınız DAW (Dijital Ses İstasyonu) içerisinde zaman içinde görevleri otomatize edebilir, işlemleri daha pratik bir hale getirebilirsiniz.
Mikste bir parçanın sesini ayarlamak için sıklıkla otomasyon kullanımı tercih edilir. Mesela bir enstrümanı anlık olarak ön plana çıkarabilir ve solist vokal geri geldiğinde onu tekrar arka plana çekebilirsiniz.
Analog çağında, mühendisler kaydı gerçek zamanlı olarak kasete kaydederken, fader'larda miks yaparlardı. Ancak süreci daha hassas ve tekrarlanabilir hale getirmek için, miks konsolu tasarımcıları değişiklikleri otomatik olarak yapmak üzere programlanabilen motorlu fader'lar geliştirdiler.
Günümüzün DAW otomasyonu, bu fikirlerin devamı olarak gelişti. Haliyle dijital dünyanın sunduğu daha fazla olasılık var.
Mix Tekniklerini Daha Detaylı Öğrenmek İster Misiniz?
Miks süreci, sadece teknik bilgiyle değil, aynı zamanda dikkatli bir dinleme ve yaratıcı bir vizyonla ilerler. EQ, compression, satürasyon, stereo genişlik, reverb, delay, volüm dengesi, panlama ve otomasyon gibi temel teknikler, bir parçanın profesyonel ve etkileyici bir şekilde duyulmasına yardımcı olan miks tekniklerinden bazıları.
Bu teknikleri anlamak, doğru şekilde uygulamak ve miks sürecine bütüncül yaklaşmak, müzik prodüksiyonunun kalitesini doğrudan etkiler. Detaylı bir şekilde miks tekniklerini öğrenmek ve profesyonel ses mühendisinden ders almak için Miksin Temelleri Kursu’nu inceleyebilirsiniz.